29 Temmuz 2011 Cuma

Çok sevimlisin ya. Elimden geleni yapıyorum, önünü alayım diyorum ama olmuyor. Konuşabildiğim bir insan çıkmayaydın, eğlenceli olmayaydın, espri anlayışlarımız o kadar tutmasaydı birbirini, o kadar sevimli gülümsemeseydin bana, sen her bana baktığında ben dağılmasaydım belki önünü alabilirdim. Ama şu anda alamıyorum.

Sen de benzer şeyler hissediyor musun acaba? Çok merak ediyorum işte ben bunu. Sen de beni düşünüyor musun sık sık? Sen de bir araya gelme hayalleri kuruyor musun?

Çünkü ben kuruyorum. Bütün hayallerimde seninleyim bu ara. Her gece seninle uyuyup sabahları seninle uyanıyorum.

Sevsen ya beni. Korkularımı haksız çıkarsan. Ne güzel olurdu her şey.

27 Temmuz 2011 Çarşamba

Bazen diyorum ya hayatım film ve dizilere benzemeye başlıyor diye. Aynen öyle oldu yine. Bir gece öncesinde asla o cesareti bulamam ki ben diyerekten ama bir yandan da iç çekerek ano.kta.gul ile yazdığımız senaryonun gerçekleşmesiyle ben bir anda kendimi onunla kadı.köy sokaklarında yürürken, beraber yemek yerken ve konuşmamız hiç bitmesin derken buldum.

Ölüyordum, biliyor musun blog? Boğuluyordum. Hiç geçmeyecek sanıyordum. Geçiyormuş, nefes alınıyormuş yine. Hala içinde bir yerlerde ufak bir parçasıyla kalsa da, seni sonsuza dek değiştirmiş olsa bile, bitip gidiyormuş.

Gelen yenileri ise onun yerine değil, yepyeni yerlere geliyormuş, yepyeni bir sana.